Kanser hücrelerinin en sevdiği yiyeceğin ne olduğunu biliyor musunuz?

18.11.2016

Beyaz sofra şekeri! 

Kanser hücrelerinin genellikle şekerle beslendiği bilinmektedir. Ancak Bilim adamları rafine edilerek, yani endüstriyel olarak üretilen meyve şekeriyle beslenen kanser hücrelerinin normal sofra şekeri tüketen kanser hücrelerine göre çok daha hızlı bölünüp yayılabildiğini keşfettiler.    
Tradejournal «Cancer Research»

“Fruktoz metabolizması ile glukoz metabolizması kanser hücrelerinde oldukça farklı etkilere sahiptir.”  
Jonsson Cancer Center der UCLA 

İşte bu nedenle, kötü hücrelere zemin oluşturmamak için lütfen sadece bal, agave şurubu veya doğal katkısız kahverengi şeker gibi alternatifler tüketin. 

Fruktoz nedir? 

Rafine edilerek ya da endüstriyel yolla üretilen fruktoz çeşitli meşrubatların yanı sıra ekmek, tatlılar, hazır soslar, konserveler, hazır çorbalar gibi diğer pek çok hazır gıda ürününde bulunmaktadır.  

Öte yandan ürünlerin içindekiler kısmında genellikle sadece ‘şurup’ adıyla belirtilen şeker, aslında çoğunlukla endüstriyel olarak işlenmiş mısır şurubudur. Fruktoz, glikozdan daha yüksek bir tatlandırma etkisine sahip olduğu için gıda endüstrisi tarafından üretilen şurubun glikoz içeriği enzimatik olarak azaltılırken, fruktoz içeriği yüzde 90’a kadar yükseltilmektedir.  

Şeker nedir? 

Şeker hem beslenme amacıyla hem de hoş tadı için tüketilen bir gıda maddesidir. Alım gücünün düşük olduğu eski günlerde az miktarda satın alınabilen, bu nedenle lüks bir gıda ürünü olarak görülen şeker günümüzde:

  • genel olarak sağlıksız bulunduğu,
  • hastalıklara yol açtığı,
  • kilo aldırdığı,
  • ve dişlere zarar verdiği, yönündeki görüşler nedeniyle pek de iyi bir üne sahip değildir. 

Aslında şeker öncelikle bir karbonhidrat türüdür ve bu nedenle önemli bir enerji kaynağıdır.  

Kimyasal olarak incelendiğinde beyaz sofra şekeri, glikoz (dekstroz) ve fruktoz (meyve şekeri) monosakkaritlerinden (basit şeker) oluşan bir çift sakkarittir. 

Hangi şeker türü sağlıklıdır? 

Şekerin vücut üzerinde birçok olumsuz etkisi bulunmaktadır. Kişide halsizliğe, yorgunluğa, bitkinliğe, depresyona ve hastalıklara yol açar.  

Tüm bunlara rağmen şeker insan organizması için aynı zamanda çok önemli bir besin maddesidir. Şekerin de farklı türleri bulunmaktadır.  

Beyaz toz şeker olarak bildiğimiz rafine edilmiş sofra şekeri bizler için zararlıyken; meyvelerde, sebzelerde veya tam besin değerine sahip olan yiyeceklerde bulunan doğal şeker tüketim açısından sağlıklı ve bir o kadar da önemlidir. 

Şeker = İnsülin  

Şeker ve beraberindeki tüm izole karbonhidratlar (un ve nişasta, örneğin mısır nişastası) kana karışır karışmaz vücudumuzda fazla miktarda insülin salgılanmasına sebep olur.  

Pankreas tarafından salgılanan bir hormon olan insülinin asıl görevi besinlerden alınan ve kanda dolaşan şekeri kandan çekerek vücudun bütün hücrelerine ve organlarına ihtiyaç duydukları enerjiyi sağlamaktır.    

Sürekli tatlı ve şekerli yiyecekler tüketildiğinde, kandaki insülin seviyesi kronik bir yüksekliğe ulaşır. İnsülin seviyesinin yükselmesi, bir yandan da vücutta iltihap oluşumunu kolaylaştırarak pek çok kronik hastalığın gelişmesinde hızlandırıcı rol oynar.  

Öte yandan, vücuttaki hiperinsülinemi, yani insülin fazlalığı, beyinde insülin eksikliğine yol açar. Beyindeki insülin eksikliğiyse unutkanlığa ve sonunda Alzheimer hastalığına bile sebep olabilir.  

Şeker Alzheimer hastalığına yol açar mı? 

Şeker ve karbonhidrat içeriği bakımından zengin gıdalar Alzheimer hastalığına zemin hazırlıyor olabilir. Bu yüzden Alzheimer hastalığı çoğunlukla bir Tip 3 Diyabet olgusu olarak adlandırılmaktadır.    

Şeker alternatif bir tedavi olarak görülebilir mi?  

Örneğin alternatif tedaviler arasında sağlıklı bir seçenek olarak görülen bal, bundan binlerce yıl önce yara tedavisinde kullanılmıştır.

Almanca'dan çeviri

Metabolic Balance Türkiye

Kategoriler

Linkler